27 Ekim 2009 Salı

bu son cumaaa...

evet...
zsarenin bir yaşına basmasının mutluluğunu, doğum günü heyecanı ve telaşını yaşarken, bu haftanın tatil olan son cuma olduğunu unuttum...
bir yaşına kadar haftada bir gün süt izni kullandım... yasal hakkım olarak...
keşke emzirmemiz gereken iki yaşına kadar olsaydı, ama malesef....
şimdi haftada beş gün çalışacam, herkes gibi...
annelik hakkı bu kadarmışşşş...
kızımla birlikte haftada üç gün yirmidört saat birlikte oluyorduk ne güzel...
beraber geçirdiğimiz günler benim için çok kıymetli...
yarın 28 ekim çarşamba, yarım gün çalışacağız... 29 ekim cumhuriyet bayramı ve tatil... 30 ekim de benim son cumam ve bana tatil... cumartesi zsarenin doğum gününü kuzenlerimizle kutlayacağız...
1 kasım pazar günü de yani zsarenin doğum gününde de dedeleri babaannesi ve anneanneleri ile birlikte kutlayacağız inş...
sonra pazartesi yoğun bir tempo ile çalışmaya devam...
pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cumaaaaaaa....

26 Ekim 2009 Pazartesi

sevde teyzemize hayırlı olsun...

bir vazifeni daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadık..
24.10.2009 cumartesi günü sevde teyzemiz kapandı...
hayırlı uğurlu olsun... rabbim tamamına erdirsin ... kolaylıklar nasip etsin...

21 Ekim 2009 Çarşamba

salıncak mutluluğu...

zsare anneannesi ile havanın güsel olduğu her gün parka gidiyor...
parktaki mutluluğu tarif edilemez...
o kadar gülüyor ki.. ağzı hiç kapanmıyor.... ağzı kulaklarında tabiri zsarenin salıncaktaki hali için çok uygun....
dedesi geçenlerde zsareye mavi bir pelerin almış...
dün anneannesi onu giydirmiş, ben de işten dönerken hergün sitedeki parka bakıyorum..
dün yine uzaktan baktım oradalar hemen yanlarına gittim...
mavi pelerini kuzumun her yerini kaplamış... şapkası da var pelerinin sadece yüzü görünüyor...
mavi pelerini ve maviş gösleri ve kocaman bir gülümseme ve görünen sadece minik iki diş...
çok sewimli....
ama onu salıncaktan almak hiç de sewimli değil...
bu arada salıncak için sırada 45 dakika bekleyen çocukları anlatmıyorum...
düşünün bir bebek 45 dakika ağzında aynı gülümseme ile etrafına afacan afacan bakarak sallanmaktan bıkmaz mı???
kış geliyor, havalar soğumaya başladı, bundan sonra dışarı çıkmak da zorlaşacak....
eve salıncak mı alsak ne???

20 Ekim 2009 Salı

diş acısı...

zsarenin iki gündür ateşi var...
pazar günümüz ateşini düşürmeye uğraşmakla geçti.. canımın içi hem ateşi hem ağrısı vardı...
bu dişler de ne de zor çıkıyormuş yaaaa....
herhalde konuşabilseydi, annecim dişetlerim çok acıyoooooo derdi...
bu kadar kelimeyi bir araya getiremediği için sadece anne anne anne diyerek ağladı...
o kadar çok salyası da oluyor ki.... aman Allah'ım... önlük taksam yeridir ama prensesim önlüğü de hiç sevmiyor... badilerini değiştirdik devamlı..
Enflamasyon arttıkça ve keskin diş yüzeye yaklaştıkça bebeklerin dişetindeki ağrı sürekli bir hal alabilir. Kronik ağrısı olan herkes gibi sıkıntılı olabilir ve kendi normal halinden uzaklaşabilirlermiş. Bu huzursuzluk

haftalar boyunca bile sürebilirmiş...
dün akşam doktora götürdük bir haftaya çıkar dedi dişleri...
inşallah çıkar da rahata erer...
aynı zamanda bebeğimin az olan iştahı da yok olmaya başladı..
biraz kendini toparlamaya başladı biraz kilo aldı diyecekken yine zayıfladı...
ilk dişlerimiz çıkarken çok hafif ateşimiz olmuştu...
keşke hep öyle olsaydı..
bu dişlerimiz de çıkınca zsareye bir diş fırçası alırız...
minik tatlı dişlerimiz çürümesin... zaten genelde biberonla beslenen bebeklerde diş çürümeleri sık oluyormuş..
bu durum da dikkate alınırsa ... malum zsare ben işte iken uyumadan önce sürekli süt içiyor...

12 Ekim 2009 Pazartesi

osman yine amerikada...

günaydın...
osman yine dün amerika yolculusuydu...
bugün orada...
gitmek istemediğini her seferinde dile getiriyordu... ama bu son inşallah...
daha da gitmek yok...
aile bağları kuvvetli olanlar için gurbet bayağı zor olmalı...

gitmenin ne kadar zor olduğunu birkaç satırla da yazıya dökmüş:

"merhabalar;
ne kadar kalırsam kalım alıp götüremedikten sonra yanımda yine aynı hasreti çekmeye devam ediyorum...
40 günün ardından yine amerikadayım...
herhangi bir sıkıntı olmadan geldim...
kısmetse 31 martta yine türkiyede olucam...
o zamana kadar iletişim araçları ile görüşmek üzere...
osman genç..."

osmancım dönüşünü bekliyoruz hayırlısı ile....
günlerin çarçabuk geçsin, 31 mart hemencecik gelsin...

6 Ekim 2009 Salı

ilk servis ve otobüs yolculuğumuz...


zsarenin ilk servis yolculuğu başakşehir avcılar arasında oldu..
etrafına bakınıp durdu... değişiklik bebekleri çok cezbediyor... yeni tecrübeler kazanmak hoşlarına gidiyor..
avcılara iftara gittik tatlı kızımla birlikte..
sevde teyzesi de bizimle birlikte idi....
iftar yaptık kuran dinledik...
güzel bir akşamdı...

ilk kez de başakşehir taksim otobüsüne bindi...anneannesi serap teyzesi ve benimle birlikte başakşehirden fatihe gitmek için kullandık otobüsü...
zsare çok mutlu oldu otobüste.. herkese gülücükler dağıttı... aman nazar değmesin...
teyzesinden bana benden de teyzesine gidip durdu... kıır kıpır yerinde duramıyor kuzucuk... otobüsün camından dışarıyı güzelce seyretti...



bu arada; anneannesi zsareye parmaklarını şıklatmayı öğretmiş!!!!
o kadar tatlı yapıyor ki dedesinin gülmekten gözleri yaşardı...
zsare kapı gıcırtısına da oynar derler ya ondan işte..
bizim şarkılarımız eşliğinde işte hem oynuyor hem de parmak şıklatıyor....

1 Ekim 2009 Perşembe

artık emekliyoruz... neredeyse yürüyecez :)

o kadar stress yaptım... emeklemesi için alıştırmalar yaptırdım ama hiçbiri fayda etmedi..
zsare kendisi istediği zaman emekledi.. hiç uğraşmadığımız hatta umudumuzu kestiğimiz bir vakit baktık ki kendi kendine emeklemeye başlamış:)
kendi kararlarını kendisi verebildiği kadar büyümüş sanırım :))
yürüme arabası ile salondan mutfağa kadar gidebiliyor... yakında yürümesini umuyorum...
tatlı kızımın hep güzel yollarda yürümesini dilerim....