19 Eylül 2012 Çarşamba

beyaz dağ diyor sare ona...

izmirden konyaya giderken planlamadığımız şekilde uğradığımız yerlerden biri de pamukkale idi..
otobandan giderken kahverengi tabelanın üzerinde pamukkale 5 km yazısını görünce rotamızı pamukkaleye çevirdik...
iyi ki de öyle yapmışız...
ortaokul yıllarımda görmüştüm ben ama o zamanlar içeriye almıyorlardı....

en çok da zsare bu gezintiden hoşlandı...
anne beyaz dağa yine gidelim diyor :)
ayaklarının altından akan termal sular çok hoşuna gitti...

gözlükler yüzüne biraz büyük mü gelmiş???

suların içinde cıp cıp... çıkmak istemedi...
şifalı sulardan en çok faydalananlar da turistler olmuştur sanırım...
beyaz toprakları yüzlerine gözlerine kollarına bacaklarına sürüyorlar...
herşeyi sonuna kadar kullanıyorlar maşallah...
antik havuzda da sadece turistler vardı...
yukarı doğru çıkarken birkaç müze var gezilesi..

bal kızımla müzede :))
tabut muydu o arkamızdaki???
çok kötü bir yerde poz vermişiz :p
 
yukarıya doğru büyük bir azim ve kararlılıkla yürüdü zsare...
ayağına kalkerler batsa da...
 
 
müzenin restaurantında misss gibi yemeğimizi yedik ve yolumuza devam ettik...
bu arada "yaşasın müze kart" demeden geçemicem...
müzenin kafesine de hemen hemen her yerde uğradık :))
çocuklu olunca malum istekler bitmiyor...
kültür ve turizm bakanlığı harika bir uygulama getirmiş turistik, tarihi ve doğal mekanlara...
 
 

11 Eylül 2012 Salı

konya denilince aklımda kalanlar...

pamukkaleyi ziyaret ettikten sonra altı saatlik bir araba yolculuğundan sonra konyaya vardık...
bu arada akşehirden geçerken nasrettin hoca'ya uğramamak olmaz dedik ve ziyaretimizi yaptık...

birçok romana konu olmuş konyayı ve içinde yaşamış, diğer aleme göçmüş olanların yaşadıkları yerleri merak ediyordum dahası kesinlikle onları ziyaret etmek istiyordum...
konyaya akşam saatlerinde varabildik ve hemen otelimize yerleştik...

 babamız giriş işlemlerimizi yaparken zsare de bana ayşesi ile poz veriyor...

şehir turu yapmak için hazırlandık ve dışarı çıktık...
konya çok sakin, düzenli bir şehir...
merkezde gezip yemeğimizi yedikten sonra Alaaddin Tepesi'nde oturup birer bardak çay içtik...
zsare de parkta doyasıya eğlendi...
Alaaddin Tepesi tepe denemeyecek kadar yükseltisi az olan bir yer...
görenler bu mu tepe diyebilirler, biraz yokuş gibi :)
konyada gezilecek yerleri araştırırken ben de böyle bir yer hayal etmemiştim..

sabah, otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk durağımız olan Mevlana'ya yöneldik...
giderken içimde yaşadığım heyecan Hz. Mevlana Türbesi'ne girdiğimde kat kat arttı...
muhteşem bir hava sizi içine alıyor sanki...
türbeyi gezerken gördüm ki Peygamber Efendimiz'in mübarek Sakal-ı Şerifleri de orada imiş...
Rabbim dualarımızı Onların hürmetine kabul etsin...

zsare Hz. Mevlana'nın Türbesinin girişinde...


Hz. Mevlana Dergahı da zsarenin en sevdiği yerlerden biri oldu...
dergahın tüm odalarına girdi tek tek...
mumdan semazenleri hayranlıkla izledi...
ama gerçek Mevlana görmemişiz, öyle diyor...
gerçek mevlanalar dönüyormuş...

konya alaaddin camii...
 
alaaddin camii'nde cemaatle namaz kılma imkanımız oldu...
bu arada şehir şehir gezmenin en güzel yanı da birçok değişik camiide namaz kılma nasibini yaşamak...
 
Karatay Medresesi, Karatay Çini Müzesi, merkezde bulunan birkaç müze ve ince minareli medrese gezdiğimiz yerler...

 Karatay Müzesi...

 
 
Konya gezilmesi gereken bir yer....
Selçuklu dönemi ve Mevlana Hazretleri...
Eşime bu güzel yerleri bize gezdirdiği için teşekkür ederimmm....